Eşit İnsan, Eşit Hak Hatice Dökmen İnsanlık olarak bir tek gerçeğimiz var. Hepimiz bir ana rahminden doğup hayata merhaba diyor, yine hepimiz bir zaman sonra toprakla buluşarak hayata elveda diyoruz. İşte bu zaman sürecinde bütün insanlar eşittir. Dili, dini, cinsi, ırkı ne olursa olsun, nedeni ne olursa olsun kimsenin kimseden üstün yanı yoktur ve aynı haklara sahiptir. Bütün bunların yanı sıra aynı şekilde; lezbiyen, gey, biseksüel ve trans kişiler de diğer herkesle aynı haklara sahiptir. Çünkü onlar da herkes gibi özgür ve eşit olarak dünyaya geldi. Herkes gibi de toprak anayla buluşana kadar yaşamın tüm haklarından yararlanmalıdır. İnsanların özel yaşamlarını tahakküm altına almaya kimsenin hakkı yoktur. İnsanlığın her konuda pek çok çağ atladığı, modernleştiği, bilimden, tıbba kadar pek çok konuda ileri seviyelere geldiği günümüzde hala insanların, her alanda kendi gibi olmayan insanlara tahammülsüzlüğünü anlamak mümkün değil. Milyonlarca insanın içinde parmak izlerimizin bile birbirine benzemediğini; ikiz, üçüz hatta dördüz kardeşlerin bile kişiliklerinin birbirine benzemediğini; aynı ailede büyüyen kardeşlerin gerek politik, gerek sosyolojik, gerekse ruhsal olarak birbirlerine benzemediğini unutmayalım. İster siyahi, ister beyaz olalım; ister Türkçe, ister Kürtçe, ister Arapça, ister Fince konuşalım; ister Alevi, ister Sünni, ister Hristiyan, ister Hindu olalım; ister kadın, ister erkek olalım; ister lezbiyen, ister gey, ister biseksüel olalım birbirimize tahammül göstermeyi öğrenmeliyiz. Bize benzemeyeni sevmeyebiliriz ama bize benzemeyenin yaşam hakkına saygı göstermek zorundayız. Bizden öncekiler gibi biz de bu dünyada kalıcı değiliz, bizden sonrakiler de aynı. O zaman bu üç günlük dünyada farklılıklarımız adına o farklı olan kişinin haklarını elinden almaya kalkmak hiç kimsenin hakkı değildir. Yunus Emre; yaradılanı severim, yaradandan ötürü, der. Hadi o zaman, biz de sevelim yaradılanı, yaratandan ötürü. Dostça, kardeşçe el ele…
